top of page

GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİNDE MAKAM KAVRAMI (1)

 

M. ErtuÄŸrul Bayraktarkatal (2) 

 

Bugün Türkiye’de yaÅŸamakta olan geleneksel müzikler iki ana kola ayrılırlar. Birincisi; yerel ve bölgesel özellikler gösteren kırsal alan müziÄŸidir. Bu müzik bugün Türk Halk MüziÄŸi olarak anılmaktadır. Ä°kincisi ise Ä°stanbul kenti merkezli olan, Osmanlı kent kültürü ile iç içe geliÅŸen ve diÄŸer Osmanlı sanatıyla paralellik gösteren Osmanlı MüziÄŸi’dir. Bu müzik de bugün yaygın olarak Türk Sanat MüziÄŸi, Klasik Türk MüziÄŸi, Geleneksel Türk MüziÄŸi, Geleneksel Türk Sanat MüziÄŸi v.b. gibi adlarla anılmaktadır.

​

Kırsal alanda tümüyle anonim özellikler gösteren yerel müziÄŸin yanı sıra bir kent kültürü ürünü olan Osmanlı müziÄŸindeki nota yazısızlığı dikkat çekicidir. Yüzyılımızın başına kadar notaya alınmamış olan bu müzik tam bir usta – çırak iliÅŸkisiyle ezberlenerek öÄŸrenilmiÅŸ, yaÅŸatılmış ve günümüze kadar ulaÅŸmıştır. Ancak Osmanlı müziÄŸi teorisini anlatan müzik teori kitaplarının ( Edvar ) yeri çok önemlidir. Bu müziÄŸin teorisinin tarihsel geliÅŸimini bu kitaplardan öÄŸrenmekteyiz. Bu kitapların en önemli yanı günlük pratiÄŸin sistematik bir biçimde ele alınması ve bize ulaÅŸtırılmasıdır. Her ne kadar geçmiÅŸ dönemin müzik repertuvarı nota yazısı ile saptanamamışsa da teorinin saptanmasının önemi büyüktür. Halk müziÄŸinde ise yakın zamana kadar yapılan derleme çalışmaları ve halk çalgıcılarından öÄŸrenilen bilgilerin betimlenmesinden baÅŸka bilgi yoktur.

 

Geleneksel Türk müzik teorisinde ilk göze çarpan üç ana konu perde sistemi, makamlar ve usûllerdir. GeçmiÅŸten günümüze kadar gelen müzik teori kitaplarındaki üç temel konu budur. Bugün bile perdeler, makamlar ve usûller geleneksel müzik teori tartışmalarının odağında yer alır. Eski teorisyenler bir oktav içerisinde 17 ya da 23 perde olduÄŸunu bildirmiÅŸlerdir. 19 yüzyıl sonlarında Ä°stanbul’ da 29 perdeye kadar kullanıldığı görülmektedir. 20. Yüzyıl baÅŸlarında Arel ve Ezgi 24 perde, daha sonra da Töre ve Karadeniz bir oktav içinde 41 perde önermiÅŸlerdir. Halk müziÄŸi çalgısı baÄŸlama incelendiÄŸinde ise çok yaygın olarak bir oktav içerisinde 17 perde kullanıldığı görülmektedir. Bugün Osmanlı müziÄŸinde Arel ve Ezgi’nin önerdiÄŸi 24 perde kullanılmaktadır. Kanımca yarım perdeden daha küçük oynak aralıkların çalınması ve söylenmesindeki güçlükler bu perdelerin çeÅŸitlenmesine neden olmuÅŸtur. Bu perdelerin standardizasyonunun güçlüÄŸü açıkça ortadadır. Bugün Türkiye’de kullanılan popüler müzikler içerisinde kullanılan makamlardaki bu küçük aralıkların gittikçe ve çokseslilik içerisinde eÅŸyedirimli sisteme uyum saÄŸlamaktadır. 

Bir makam ele alınan bir ses dizisi ve o dizinin kullanılışı ile belirlenir. Dizi içindeki seslerin kullanılışı sırasındaki duruÅŸlar, yarım duruÅŸlar ve yürüyüÅŸler, belli seslerin önemlendirilmeleri, ezgi içindeki gerilim ve çözülümler makamın kimliÄŸini belirler. Aynı diziden kullanım farklılığı nedeniyle birçok makam ortaya çıkabilir. Her makam içindeki sesler ;en durucu olan sesten en yürüyücü olan sese kadar sınıflandırılabilir. Seslerin bu hiyerarÅŸik kullanımı her makama ait bir çatı sesleri etrafında örgütlenir. Çatı sesleri durucu seslerden oluÅŸur. BitiÅŸ sesi ve bu sesin üzerindeki 5 li, 4lü, 8li ve üçlü aralıklar her makamda farklı çatıyı oluÅŸturur. Makam: Bir dizi üzerindeki seyirdir ( ezgisel gidiÅŸtir ).

​

Ä°lk olarak makam anlayışının halk müziÄŸinde en çok kullanılan ve “Kerem” ya da “Hüseyni” diye adlandırılan uzun hava modelinde inceleyeceÄŸim. Örnek 1:

​

 

Tiz seslerden baÅŸlayan ezginin ilk duruÅŸ yeri dizinin 5 inci Basamağı olan E sesidir. Ezgisel gidiÅŸ, ezgisel gerilimin orta duruÅŸ yeri       ( orta durak ) dediÄŸimiz 5 inci basamağı E sesi üzerinde sona erer, çözülür. Buradaki duruÅŸtan sonra hareket eden ezgi 1 inci derece sesi üzerinde A sesinde sona erer. 1 inci ve 5 inci derece sesleri dizinin en durucu sesleridir ve makamın çatı sesleridir. En oynak perdeler ise 2 inci ve 6 ıncı derecelerdir. Tiz seslerden baÅŸlayan ezgisel gerilim 7 inci derece sesi üzerinde yoÄŸunlaşır. 7 inci derece bir gerilim noktasıdır ve bu gerilim 5 inci derece üzerinde çözülür. Burada G ve E sesleri arasında bir küçük üçlü çekirdek oluÅŸur. Benzer ezgisel hareket 1 inci derece ( bitiÅŸ sesi ) sesine ortaya çıkar. Dizinin tiz bölgesinde olduÄŸu gibi kalın bölgesinde de gerilim duruÅŸ ( bitiriÅŸ ) sesinin bir küçük üçlü üstünde yoÄŸunlaşır. 3 ünücü derece üzerinde yoÄŸunlaÅŸan ezgisel hareket – gerilim 1 inci derece üzerinde son bulur. Örnek 2: 

​

 

Burada makamı belirleyen çatı seslerine baÄŸlı olarak oluÅŸan ezgisel gerilimlerdir, gidiÅŸlerdir. Bu üçlü çekirdeÄŸin arasındaki perdeler ise en oynak olan, gerilimi çoÄŸaltarak çözüme taşıyan perdelerdir. Makamı asıl belirleyen 5 inci ve 1 inci derece sesleridir. Geleneksel nota adlandırmasında 5 inci derece sesinin “Hüseyni” olması ve makama da Hüseyni adının verilmesi 5 inci derece sesinin öneminden kaynaklanmaktadır. Dördüncü derece D sesi ise iki çekirdeÄŸi birbirine baÄŸlar. Üzerinde küçük duruÅŸlar yapılan D sesi sanki ikincil bir orta duruÅŸ sesi gibidir. Karakter olarak durucu bir sese daha yakındır. EÄŸer sesleri durucu sesten yürüyücü sese doÄŸru sıralarsak aÅŸağıdaki hiyerarÅŸik yapı ortaya çıkar. 

En durucu ------------------------------ En yürüyücü 

                       A E D G C F# qB 

Bu kullanılıştaki hiyerarÅŸik düzen hep aynıdır. Hüseyni makamına ait özet. Örnek 3: 

​

 

15. yüzyılda yazıldığı sanılan Kadı–Zade–i Tirevi edvarı’nda Hüseyni makamı ÅŸöyle anlatılmaktadır: “ Hüseyni makamı pençgah sesinin üstünden (Hüseyni perdesi, E) baÅŸlar oradan aÅŸağı gidip pençgah (D ), çargah ( C ) ve segah (qB) seslerinden dügah ( A) sesinde son bulur.” Örnek 4: 

 

18. yüzyılda yazıldığı sanılan ve yazarı belli olmayan “Der Beyan-ı Kavaid-i NaÄŸme-i Perde-i Tanbur” ( Tanbur perdelerinde makam kurallarının açıklanması ) adlı eserde Hüseyni makamı ÅŸöyle anlatılmaktadır: “ Önce dügah perdesinden (A) hareket edip hüseyni perdesine ( E ) çıkar neva perdesini (D) çalıp evc (F# ) gerdaniye (G ) ve muhayyer perdesinden (A) geri dönüp tam perdelerle dügahta (A ) sona erer.” Örnek 5: 

 

KantemiroÄŸlu’ nun “ Kitab-ı Ä°lmü’l Musiki Ala Vecihü’l Hurufat “ adlı eserinde Hüseyni makamı ÅŸöyle açıklanmaktadır: “ Hüseyni makamı dügah perdesinden (A ) baÅŸlar, segah ( q B ), çargah ( C) ve neva ( D ) perdelerinden geçerek kendi perdesinde ( hüseyni perdesi , E ) gelip kendini gösterir ve yine tam perdelerle inip dügahta ( A ) karar eder.” Ayrıca KantemiroÄŸlu Hüseyni makamında kullanılan tüm sesleri de belirtir. Örnek 6: 

​

 

HaÅŸim Bey edvarında ise Hüseyni makamı ÅŸöyledir: “ Önce neva ( D ) hüseyni ( E) , evc ( F# ), gerdaniye ( G ) muhayyer ( A ), tiz segah (qB), tiz çargah ( C ) çalarak yine bu ÅŸekilde geri dönüp dügah ( A ) perdesinde sona erer. Örnek 7:

​

 

Kazım Uz’ un “Musiki Istılahatı” ında (Müzik Terimleri SözlüÄŸü ) Hüseyni makamının; neva (D) ve hüseyni (E) perdeleriyle baÅŸladığı, çargah (C), segah (qB) ile dügah perdesinde (A) sona erdiÄŸini belirtmektedir. Örnek 8:

 

 

Zamanımıza yakın teorisyenler makamı çok sıkı kurallar içinde açıklamaya çalışmışlardır. Hatta birçoÄŸu batı müzik teorisindeki bazı bilgileri olduÄŸu gibi aktararak makam tanımı içerisine yerleÅŸtirmiÅŸlerdir. ÖrneÄŸin: Bir majör dizide olduÄŸu gibi 7 inci sesin daima yeden ses olarak vurgulanması, 5 inci derecenin dominant olduÄŸu , herhangi bir makamın majör ya da minör tonla ( Rast makamı = Majör ton, Nihavend makamı = Minör ton ) özdeÅŸleÅŸtirilerek açıklanması, makamın her zaman 8 sesli bir dizi olarak gösterilmesi gibi. Bir majör ve ya da minör dizinin kurallarının makam tanımlaması için yabancı ve zorlama olduÄŸu açıktır. Aynı zamanda her makam için standart ayrıntılı sıkı kurallar da makamın doÄŸasına aykırıdır. ÖrneÄŸin: Yalnızca karakteristik bir aralık makamın tanınması ve belirlenmesi için yeterli olabilir. Saba ve Hicaz makamında olduÄŸu gibi. Örnek 9:

 

 

Ya da uzun havaların baÅŸlangıcındaki K 7 li atlamanın Hüseyni olduÄŸunu anlamamız gibi. Örnek 10:

 

 

Benim düÅŸünceme göre makamı tanımlarken ayrıntılı ve kesin kurallar koymaktan kaçınmalıdır. Ancak belki her makamdaki ortak olandan söz edilebilir. Herhangi bir eserin analizindeki ayrıntılı makam açıklaması diÄŸer bir eserdeki makam açıklamasına uymayabilir. 

​

Makam kendini yalnızca küçük bir karakteristik aralıkta ya da küçük bir ezgi çekirdeÄŸinde belirtebilir. Sık sık modülasyon yaparak deÄŸiÅŸik ezgisel çizgiler oluÅŸturabilir. Makam ana çizgiler içinde özgür bir kullanım alanıdır. Özellikle doÄŸaçlama yapan icracılar için geniÅŸ bir anlatım aracıdır. 

​

Makam ezgisel bir örgüdür. Bu ezgisel örgü makamın kullandığı dizi seslerindeki hiyerarÅŸik yapıya göre belirlenir. Bu yapı içinde en çok belirlenebilecek sesler çatı sesleridir. Ezgi çatı seslerine göre yönlenir. Makam; bir ses dizisi içindeki ezgisel gidiÅŸtir. 

AÅŸağıda aynı diziyi kullanan fakat farklı çatı seslerinden dolayı ayrı adlar alan birkaç makam örneÄŸi gösterilmiÅŸtir. Örnek 11:

​

 

1) Bu bildiri Londra’ da yapılan 1997 IMS toplantısında "Der Tonartbegriff in der traditionellen türkischen Musik" baÅŸlığıyla almanca olarak sunulmuÅŸtur. Tüm bildirilerde olduÄŸu gibi özet olarak basılmıştır.

2) Prof. BaÅŸkent Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü ÖÄŸretim Üyesi

​

Kaynakça

AREL, Hüseyin Sadeddin, Türk Musikisi Nazariyatı Dersleri

BEHAR, Cem, Klasik Türk Musikisi Üzerine Denemeler

HaÅŸim Bey Mecmuası, CENGÄ°Z, Halil ErdoÄŸan (çev.),

Der Beyan-ı Kava’id-i NaÄŸme-i Perde-i Tanbur, CENGÄ°Z, Halil ErdoÄŸan (çev.),

EZGÄ°, Dr. Subhi, Nazari Ameli Türk Musikisi

Ä°LERÄ°CÄ°, Kemal, Bestecilik Bakımından Türk MüziÄŸi ve Armonisi

Kadı-Zade-i Tirevi Edvarı, CENGÄ°Z, Halil ErdoÄŸan (çev.),

KANTEMÄ°R, Demetrius, Kitab-ı Ä°lmü’l- Musiki alâ Vechi’l- Hurufat, TURA, Yalçın (çev.),

KARADENÄ°Z, Ekrem, Türk Musikisinin Nazariyat ve Esasları

OKYAY, ErdoÄŸan, Melodische Gestaltelemente in den Türkischen “Kırık Hava”

ORANSAY, Gültekin, Die Melodische Linie und Der Begriff Makam

ÖZTUNA, Yılmaz, Türk Musikisi Ansiklopedisi

TURA, Yalçın, Türk Musikisinin Mes’eleleri

UZ, Kazım, Musiki Istılahatı

YEKTA, Rauf, Türk Musikisi

​

img20191125_18063453.jpg
bottom of page